Türkiye, 2025 yazında doğayla birlikte geleceğini de kaybediyor. Haziran ayının sonundan bu yana onlarca ilde peş peşe patlak veren orman yangınları, Temmuz’un sonuna gelinmesine rağmen hâlâ kontrol altına alınabilmiş değil. Her yıl benzeri yaşanıyor; ancak bu yılki tablo, hem büyüklüğüyle hem de yıkıcılığıyla toplumda derin bir iz bırakıyor.
İzmir’de Binlerce Hektar Küle Döndü
Yangınların en fazla hasar verdiği illerin başında İzmir geliyor. 25 Haziran’da Aliağa’da başlayan yangınlar, kısa sürede Bornova ve Seferihisar’a kadar yayıldı. Tahliye edilenlerin sayısı 50 bini aşarken, en az 200 ev tamamen kullanılamaz hale geldi. 28 Temmuz’da Bornova’daki alevlerin yeniden canlanması, felaketin henüz bitmediğini gösteriyor. Şu ana kadar yalnızca İzmir’de yanan ormanlık alan 80 bin hektarı geçmiş durumda.
Bursa’da Felaketin Eşiği: Can Kaybı da Var
Bursa’nın Kestel ve Harmancık ilçelerinde 26 Temmuz’da başlayan yangınlar, rüzgarın da etkisiyle kontrolden çıktı. Şiddetli alevler nedeniyle birçok köy boşaltıldı, yüzlerce dönüm orman yok oldu. Daha da acı olanı, görevli personelden bazı isimlerin yaşamını yitirdiği yönündeki bilgiler. Ne yazık ki bu can kayıpları, çoğu zaman satır aralarında kayboluyor.
Karabük, Kahramanmaraş ve Hatay da Alev Alev
Yangınlardan etkilenen diğer bölgeler arasında Karabük’ün Safranbolu ilçesi, Kahramanmaraş’ın Onikişubat bölgesi ve Hatay’ın Dörtyol ilçesi yer alıyor. Hatay’daki yangın kısa sürede söndürüldü; ancak Karabük ve Kahramanmaraş’ta alevler hâlâ kontrol altına alınabilmiş değil.
Yangınların Sebebi: Sıcak Hava mı, Sabotaj mı?
Yetkililer, yangınların büyük çoğunluğunun aşırı sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgar gibi meteorolojik faktörlerden kaynaklandığını söylüyor. Ancak özellikle bazı bölgelerde kundaklama şüphesi öne çıkıyor. Bursa’da bir kişinin sabotaj suçlamasıyla gözaltına alındığı ve itirafta bulunduğu bildirildi.
Binlerce Yangın, Yetersiz Önlem
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2025 yazı boyunca 3 binden fazla yangın yaşandı. Bunların 1351’i doğrudan ormanlık alanlarda çıktı. Müdahaleler 27 uçak, 105 helikopter ve 25 binden fazla personelle yürütülüyor. Ancak alınan önlemler, yaşanan yıkımı durdurmaya yetmedi. Toplumun büyük kısmı, her yaz aynı senaryonun tekrarlanmasından yorgun ve öfkeli.
Artık yanıtlanması gereken sorular açık: Bu ülke her yaz yanmak zorunda mı? İklim krizinin ortasında hâlâ palyatif çözümlerle mi ilerleyeceğiz? Yoksa doğayla birlikte aklımızı da kaybetmeye devam mı edeceğiz?
